The Grapes of Wrath
(1940), ehlileştirilmiş olmasına rağmen romanın en iyi uyarlaması (31 Ocak). + What to Expect When You're Expecting, Amerikan
tarzı hamilelik ve doğum komedisi + Robin Hood Ghosts
of Sherwood, seyrettiğim en kötü Robin filmi ( 30 Ocak). + Blue Crush, gençlik filmi, sahil kenarı, surf, aşk ve
saire. mutlu sonlu dalgalar (29 Ocak). + The Conversation (1974), entrika filmi, karakter
gösterisi, film noir, Coppola edebiyatı (28 Ocak). + Tuna'yla birlikte Kahraman
Maymun animasyonuna gittik, hayli vasattı (27 Ocak). + Silver Linings Playbook,
iyi filmmiş, iyimsermiş, hele ilk yarısı hayli sağlam, edebiyat uyarlamasıymış
zaten.Tavsiye kararını verdim gitti (26 Ocak).+ Vamps, New York'ta iki vampir kız, romantik komedi,
vasatın altı. + Witchslayer Gretl, ben de
oyanayabilir miyim diyen gelmiş, trash kontenjanı (25 Ocak) + La Cara Occulta, soap opera gerilimi denebilir, hem
mainstream hem de iyi kotarmışlar dedirten sahnelere sahip, kadınlar aptalı oynuyorlar
+ Nazi's at the Center of the Earth, çöpbuster
filmi (24 Ocak). + Entre las Piernas, erotik bir gerilim, İspanyol sineği
diyelim. Abril'in konuşulduğu günlerden (23 Ocak). + The Sessions, bir
tarafıyla iç burkan bir film, tuhaf biçimde erotik de...Helen Hunt zor bir role
girmiş (22 Ocak). + Argo, beklediğim ölçüde ortalama bir film. Finali çok
klişe, epey Türkiye olmuş, o ilginç (21 Ocak). + Tuna'yla Efsane Beşli'ye
gittik. Hareketli, dengeli, tempolu bir animasyon. Frost bir ölçü daha fazla
dibe inebilseymiş, daha da iyi olurmuş (20 Ocak). + 2 Coelhos, Brezilya filmi olduğu için seyrettim, mafya
ve entrika hikayeleri, kumpas, dalavere, rüşvet, siyaset şu bu... Videoklip
estetiği, vıjt vıjt sahneler değişiyor (19 Ocak). + Anna Karenina, yakın zamanlarda seyrettiğim en güzel
edebiyat uyarlaması. Tasarım, senaryo, kurgu... estetik ve zeka gösterisi olmuş
(18 Ocak). + Batman The Dark Knight
Returns 2 animasyonu, uyarlama olarak ilk bölümden daha iyi. Elektirk
kesintisi, yağma, Sovyetik korkular... Frank Miller iyyh dedirtiyor (17 Ocak). + Hobbit, haz alarak
uzatıldığı belli, bazen çok başarılı, Lord of..kadar şaşırtmıyor (16 Ocak). + Le tableau, resim
sanatından feyz alan güzel bir animasyon, konusu değil çizgisi ve atmosferi göz
alıyor (15 Ocak). + Django
Unchained, güzel sahneler ve pulp estetiği, illa ki gönderme seremonisi,
western hatırlatması (14 Ocak).+ Two Mules for Sister Sara (1970), Siegel-Eastwood
ortaklığı ve Maclaine nostaljisi için yeniden seyrettim, western günleri (13
Ocak). + Tuna'yla
birlikte Karaoğlan'a gittik,
çocuksulaştıracaklarını biliyordum bunu yapamadıklarını gördüm (12 Ocak). The Apparition, paranormal amatör kamera filmi,
bayık! (11 Ocak). + Death
Race 3, palavraydı, şimdi ne halde diye merak ederek baktım (10 Ocak). + Cloud Atlas, bana
Lost'u hatırlattı, Neil Gaiman'ın dilini filan ama daha çok karaadamlara
ilişkin tarih anlatma hikayelerini. Seyirlik (9 Ocak). + Looper,
zamanda yolculuk, akışın değişimi klişesi, aksiyonu var, taşraya çekerek
masraftan da yırtmışlar. Çocuk enteresan (8 Ocak).+ Killing
them Softly, niye bu kadar tepki çekti anlamadım, bu ölçüde aynı
hikayeyi anlatan çok film var (7 Ocak) + The Words, güzel filmmiş, çok oyunculu, içiçe geçen
hikayeleri olan bir film, romancı ve intihal meselesini kurcalıyor (6 OCak). + Taken 2, İstanbul'da geçiyormuş meğer. Palavra bir
İstanbul mizanseni, kötü Arnavutlara karşı kahraman Amerikalı ailesini koruyor
(5 Ocak). + MS 45, Abel Ferrara filmi (1981), Manhattan
atmosferinde bir kadın seri katil hikayesi, istismar filmi, feminist yönleri
varmış filan. Zoe Lund enteresandır o ayrı (4 Ocak). + Los
Debutantes, suç hikayesi, Şili
filmi olduğu için seyrettim, biraz zorlansa erotik trash olabilirmiş (3 Ocak). + Keith Lemon The Film, vasat bir ingiliz komedyeni, yarattığı
karakterin filmini de çekmiş diyelim (2 Ocak). + Henry
and June, ne kadar kıt kanaat
filmmiş, mekansız döneniyormuş, tutku da bana kalırsa adam akıllı anlatılamamış
(1 Ocak).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder