Suavi Sualp, saçmanın, abartının, kafiyenin, çapkın enişte-fettan baldızın, kaytan bıyıkların, mutsuz kadınların, hergelelerin mizahı. Hepsi birden. Küçümsenen, meslektaş husumeti çeken bir üslupçu. Toplumcu, ahlâkçı mizahın kurbanı. Metin Üstündağ’ın, Can Barslan’ın dedesi, bilmiyorlar, hastahanede karışmış. Hep kendini çizdi, yaşayamadıklarını anlattı. Klark çeken, elma yanaklı çapkın ve kibar hırsızları oldu. İç sesi hep hikâyedeydi, mutlu sonlara nanik yaptı. Sıkıldı, hikâyeleri yarım yarım bitirdi. Cilalı İbo, Adanalı Tayfur ve Aydemir Akbaş’tı. Utanmaz Adam olamadı. Ökkeş hiç değil. Kuşağının en çalışkanıydı. En maymun iştahlısı da. Daima üvertür kaldı. Her boşluğu o doldurdu. “Hemen, o anda, son anda, vakit daralırken”. Çalışmazsa aç kalacaktı. Yoksul öldü, erken doğdu. Hayırsız zamanların mizahçısıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder