Salı, Ekim 20, 2009

Tanınmıyor...


-->Çizgi roman ile karikatür arasındaki farklar nelerdir? Çizgi roman, karikatür çizgisinin içinden çıkar. Orijinalindeki Comics isminin anlattığı gibi mizahi bir ağırlığı vardır. Gördüğü ilgiyi kullanmak isteyen Basın’daki güçlü sermaye grupları, onu, gazete satışlarını artırabilmek adına geliştirirler. Gazeteyi daha fazla insana ulaştırabilmenin yolu, resimlerle daha az yazı kullanarak bir konu anlatmaktır. Çizgi romanlar, gazetelerde, geniş kitlelere ulaşırken mutlaka komik olmayan öyküler anlatmaya başladılar. Karikatür çizgisinden uzaklaşmaları bu süreçte gerçekleşti. Çizginin anlatılan öyküyü tamamlayacağı düşünüldüğünden, farklı öyküler için farklı çizgiler kullanılmaya başladı. Gazete okuyan her türlü okurun ilgisini çekebilecek çizgi romanlar üretilmesi, bugün bilinen çizgi roman türlerinin oluşmasına yol açtı.

Türkiye'de çizgi romanın karşılaştığı sansür ve yasaklamaların nedenleri neler oldu?
Türkiye’de çizgi roman aralıklarla yüz küsur yıldır, sürekli olarak yetmiş yıldır varolan bir anlatım türü. Bu geniş “tarihte” herhangi bir kitap hangi nedenlerle sansür ya da yasaklama yaşarsa, çizgi romanlar da o nedenlerle bu tür denetlemelerle karşılaştılar. Ancak çizgi romanın “çocuklar için” olduğunun düşünülmesi, özellikle yüksek satış rakamlarıyla varolduklarında pedagojik denetleme arzusunu güçlendirmiştir. Yine de bir çok Batı ülkesiyle kıyaslandığında güçlü bir sansür mekanizmasının olduğunu söylemek yanlış olur. Sınırlı müdahaleler yapılmıştır demek daha doğru.

Eskiden her gazete bayiinde çizgi roman bulmak mümkündü, şu an Türkiye satışları? Okuyucu profilini nasıl tanımlayabiliriz?
Özellikle doksanlı yıllarda tüm dünyada çizgi roman büyük gerileme yaşadı. İnternet, bilgisayar oyunları, spesifik tv kanalları, dvd vs. Bu gerilemede pay sahibi olan yeni medya mecraları. Türkiye, aynı dönemlerde ilk özel televizyonlarla karşılaştı, değişen politik dengeler sosyal ve kültürel anlamda toplumu derinden etkiledi. Tüm basın gibi çizgi romanlar da şaşırtıcı bir hızla tiraj ve itibar kaybettiler. Çizgi romanlar, eskisi gibi 40 ya da 50 bin satmıyor. En yüksek rakamlar 4-5 bin arasında, 1000-1500 satanları da var...Okuyucunun yaş profilinin eskiyle kıyaslandığında yükseldiği de görülüyor…25 yaş üstü, çoğunluğu erkek olan bir topluluktan söz edilebilir..

Türkiye’de en çok tutan çizgi romanlar hangileri?
Zamana ve o zamanın beklentilerine bağlı olarak popüler olan çizgi romanlar değişti…Long-seller olanlar yabancılar içinde İtalyan çizgi romanları.. Tommiks, Teksas, Teks ve Zagor oldular… Yerlilerde ise geniş ilgiyi tarihi çizgi romanlar aldı. Öte yandan örneğin Abdülcanbaz hiçbir zaman çok satmamıştır ama itibar gören, bilinen bir çizgi romandır.

Türk çizgi romanı dünya literatüründe nerede?
Tanınmıyor…

[Dergiyi bulamadığım için internetten baktım, 2004 yılında Egelife adlı bir dergi için yapılmış bir röportaj. Bana daha eski tarihli gibi geliyor ama neyse...Röportajı Serkan Boyacıoğlu adlı bir arkadaş, hazırladığı haber için yapmıştı]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder