tag:blogger.com,1999:blog-23284991.post4639965036412822376..comments2024-03-28T20:36:00.422+03:00Comments on derin hakikatler: Dikiş NakışLevent Cantekhttp://www.blogger.com/profile/17589355613779779633noreply@blogger.comBlogger6125tag:blogger.com,1999:blog-23284991.post-17314713953217741802010-11-24T22:53:42.451+02:002010-11-24T22:53:42.451+02:00Çelişen yerlerden bir iki örnek verirseniz ayrıca ...Çelişen yerlerden bir iki örnek verirseniz ayrıca bakmak isterim<br />Selamlar, kolaylıklarLevent Cantekhttps://www.blogger.com/profile/17589355613779779633noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-23284991.post-87123046454583311102010-11-24T21:28:15.478+02:002010-11-24T21:28:15.478+02:00Persepolisten sonra beni hayal kırıklığına uğratmı...Persepolisten sonra beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Hikayesinde persepolisle çelişen kısımlar vardıEuphorichttps://www.blogger.com/profile/09760969830218170668noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-23284991.post-775281252038297412010-11-03T12:47:52.179+02:002010-11-03T12:47:52.179+02:00Hikaye iyi olursa çizgi önemli olmuyorHikaye iyi olursa çizgi önemli olmuyorAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-23284991.post-71135761085591085592010-11-02T15:28:50.324+02:002010-11-02T15:28:50.324+02:00ama eyvah, cizgiler persepolisden bile beter ise.....ama eyvah, cizgiler persepolisden bile beter ise... :)Tolga Cucennoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-23284991.post-23162535936654087862010-10-31T11:20:46.704+02:002010-10-31T11:20:46.704+02:00Yazınızı bulup okuyacağım. SelamlarYazınızı bulup okuyacağım. SelamlarLevent Cantekhttps://www.blogger.com/profile/17589355613779779633noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-23284991.post-3781153582246075762010-10-30T10:39:45.530+03:002010-10-30T10:39:45.530+03:00notos'un geçen sayısında bu çizgi roman hakkın...notos'un geçen sayısında bu çizgi roman hakkında da çok kısa, kuşkusuz yetersiz de olan bir yorum yapmıştım. bazı söylemediğim şeyler kalmıştı, fırsat bu fırsat söyliyeyim bari. bu çizgi roman oryantalist olmaktan başka anlamlara da geliyor. mesela "iran kadını" ya da "iran'da kadın olmak" başlıklı nyt, the guardian, cnn vs. merkezli bir çeşit acıma duygularıyla o kadınlara ahvah etme durumunun saçmalığını anlatıyor. <br /><br />nedir "iran kadını? ya da "iranlı kadınlar nasıl yaşar? sorularına embroideries'in bir cevabı var. "olarda batıdaki hemcinslerine benzerdirler." seks yapar, aldatır, aldatılır, dedikodu yapar, yuvarlanıp giderler. satrapi'nin bu cevabı zamansız-mekansız, sözüm ona platonik bir hollywood yapımı içinde manasız bir cevaptır. ama devrim olmuş bir iran'da bir intikam hikayesi haline gelir. "ört üstünü başını" diyen polislerin sokaklarda kol gezip türban şorayları denetlediği bir ülkede geçmişteki kadın yaşamını yadetmek, onların geçmiş hallerini hatırlatmak gayet sert bir hikayedir. <br /><br />ecinniler'de dostoyevski, anlattığı ucubelerin çalışmalarını fikrini tam olarak ortaya koymasa da alaycı bir bölgeden ses vererek o fikirleri okuruna hissettirir. en azından tüm anlatılanlar "ecinniler"dir. aynı dostoyevski raskolnikov'u zevkle intikam alan biri haline getirmekten de hususiyetle kaçınmıştı. çünkü gene fikirleri vardı, düşünceleri onu neredeyse filozofluğa zorluyordu.<br /><br />satrapi'de çok zeki, çok düşünen, filozof bir dostoyevski aramak, satrapi'ye haksızlık etmek olur. onda aranacak şey, kollektif iranlı bilincinin monte kristo kontu hikayesidir. ki bu da fazlasıyla vardır.ufuknoreply@blogger.com